[29.10.2006 - 02:46:06]
Değerli Basın Mensupları,Birkaç günden bu yana basında cereyan eden bir tartışmaya son noktayı koymak amacı ile bu basın toplantısını düzenledim. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkez Yetkilileri, benim Milliyetçi Hareket Partisi’ne sızmaya çalıştığıma ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin üyesi olmadığıma dair açıklamalar yapmaktadırlar. Her şeyden önce demokratik bir partiye üye olmak yolu ile ileri sürüldüğü gibi sızmak, demokratik hukuk devleti içinde olağanüstü anlamsız bir suçlamadır. Ayrıca ben, bana suçlamayı yapanlar henüz Milliyetçi Hareket Partisi’nin adını dahi bilmedikleri bir dönemde bu partinin içinde idim. Partinin kurucularından olan, programını Başbuğ Alparslan Türkeş ile birlikte yazan, partinin milletvekili ve genel başkan yardımcısı, Ülkü Ocaklarının kurucusu olan rahmetli Muzaffer Özdağ benim babamdır. Ben baba ocağında bir Türk Milliyetçisi ve ülkücüsü olarak yetiştim. İlk gençlik yıllarımdan itibaren ülkücü hareket içinde yer aldım. Ankara’da Çankaya Ülkü Ocaklarında seminerci, Ankara Koleji’nde başkan olarak görev yaptım. Ülkücü faaliyetlerimden dolayı Ankara Koleji’nden lise son sınıfta CHP döneminin Ankara Valisi tarafından ülkücü faaliyetlerimden dolayı atıldım. Daha lise yıllarımda İstanbul’da yayınlanan ve Başbuğ Türkeş’in de yazar kadrosunda olduğu “Kavgamız Turan” adlı dergide makalelerim yayınlanmaya başladı. Yurtdışında öğrenimimi tamamlayıp geldikten sonra üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladım. 1987 yılında Ankara’ya taşınan Yeni Düşünce dergisine Ankara’da ilk katkı veren ve yazı yazan ülkücü aydın kadrosu içinde yer aldım. Daha sonra ki senelerde Bizim Ocak Dergisi’ne verdiğim yazı ve söyleşiler ile katkılarım devam etti. 1989 senesinden itibaren Başbuğ Türkeş tarafından Ülkü Ocakları bünyesindeki özel eğitim gruplarına ders vermek için görevlendirildim. Türkiye’nin değişik yerlerinde Ülkü Ocaklarının düzenlediği konferanslara konferansçı olarak katıldım. 1990’lı yıllarda ise çalışmalarıma Başbuğ’un isteği ile MHP için yapılan siyasal araştırmalar ve analizler de eklendi. O tarihlerde Devlet Bahçeli ve kadrosu tarafından çıkarılan Milliyetçi Çizgi dergisinde Devlet Bahçeli’nin ricası üzerine dış politika ile ilgili yazılar yazmaya başladım. Bahçeli’nin talimatı ile Milliyetçi Çizgi dergisi benim tarafımdan yayınlanan Avrasya Dosyası adlı derginin reklamını yaptı. 4 Nisan 1997’de Başbuğ’un Hakk’ın rahmetine kavuşmasıyla, MHP Genel Başkanı olan Sn. Devlet Bahçeli ile görüşmelerimiz değişik zeminlerde devam etti. Sn. Bahçeli’nin ricası üzerine Ülkü Ocaklarında yapılması gereken yeniden yapılandırma ile ilgili kapsamlı bir değerlendirmeyi hazırladım. Yine Devlet Bahçeli’nin ricası ve dönemin AR-GE’den sorumlu Genel Başkan yardımcısı Sn. Eyüp Aktepe’nin ısrarı üzerine MHP AR-GE teşkilatında kısa bir süre çalıştım. Özetle, yukarıda detaylarını verdiğim çerçevede kimse Ümit Özdağ’ı “MHP’ye sızmak” ile suçlayamaz. Böyle bir suçlama ayıptır, haksızdır ve siyasi nezaket ile bağdaşmaz. Gelelim MHP üyesi olmadığım hususuna. MHP Genel Başkan ve Genel sekreter yardımcıları ısrarla benim MHP üyesi olmadığımı ileri sürmektedirler. Bu iddiaları hayret ile izledim. 20 Temmuz 2003 tarihinde bütün hukuki gerekleri yerine getirerek Artvin’in Yusufeli ilçesinden MHP üyesi oldum. Bilahare MHP Genel Merkezi’nin üyelik kaydımı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmediğini öğrendim. Bunun üzerine üyeliğimin tescili için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulundum. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı resen kayıt yetkisi olmadığını, MHP Genel Merkezi’nin de “Ümit Özdağ MHP üyesi değildir” şeklinde bilgi verdiğini söyleyince bir hukuk mücadelesi başlattım. Neticede Danıştay 10. Dairesi 2006/4423 Esas no’lu kararı ile “Ümit Özdağ’ın partinin üyeliğine kabul edildiği konusunda duraksama bulunmadığına hükmederek” Yargıtay tarafından resen üye yapılmamı kabul etti. Yani Ümit Özdağ Cumhuriyet tarihinde ilk kez Danıştay kararı ile parti üyesi olan kişi oldu. Ancak 12.10.2006 tarihinde akıllara durgunluk veren Türk siyasi tarihinde benzeri görülmemiş bir gelişme yaşandı. MHP Genel Başkanlığı adına Genel Sekreter yardımcısı Mehmet Nacar bir çok hatalar ve yanlış belgeler içeren bir dilekçe ile Artvin/Yusufeli Cumhuriyet Başsavcılığına benimle ilgili olarak partiye sahte ikametgah belgesi göstererek üye olmak fiilini işlemekten suç duyurusunda bulundu. Keza MHP Yusufeli İlçe başkanı Mahmut Kaçmaz ve Yusufeli Merkez muhtarı ile ilgili olarak da MHP Genel Merkezi suç duyurusunda bulundu. Burada hemen şunu hatırlatmak gerekir ki, MHP MYK üyeleri, milletvekilleri Ankara’da ikamet edebilir ancak üye kayıtları başka yerlerde olur. Bu bütün partiler için böyledir. Muhtemelen bütün parti üyelerinin %30’u için bu durum geçerlidir. Acı olan şey dün ülkücüleri hapisten kurtarmaya çalışan bir teşkilat bugün üyelerini, teşkilat başkanlarını hapse attırmaya çalışmaktadır. Ümit Özdağ ile ilgili partiye sızma, parti üyesi olmadığı ve partiye sahte belge ile üye olduğu iftiralarının muhakkak ki bir nedeni vardır. Çünkü ben Sn. Bahçeli’den farklı olarak, “Onurlu AB” değil, onurlusu ve onursuzu ile AB’ye HAYIR diyorum. Çünkü ben Sn. Bahçeli’den farklı olarak “ABD ile stratejik ortaklık” değil, “NATO ortaklığı” yeter diyorum. Çünkü ben Sn. Bahçeli “Türkiye çiçek bahçesi biz Türkiyeyiz” derken, ben “Ne çiçek bahçesi ne mozaiği, biz Türküz” diyorum. Sn. Bahçeli, “Türkiye’de Türkler azınlıkta diyen Gürcan Dağdaş” ile yol arkadaşlığı yaparken ben, Türkeş’in Türk-İslam ülkücülüğü çizgisinin ülküdaşlık hukuku zemininde savunmasını yapıyorum. Ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin 19 Kasım 2006’da yapılacak olan Büyük Kurultay’ında MHP Genel Başkanı anti demokratik bir zeminde seçilmesini sağlamak için tek aday olarak kongreye girmek amacı ile her şeyi yapmaktadır. Benim üyeliğimi engellemeye yönelik çalışmalarında hakkımda açılan davalarında tek amacı MHP Genel başkanlığına adaylığımı engellemektir. MHP Genel Merkez yetkilileri benim parti üyesi olmadığımı açıklayarak kamuoyunu yanıltmaya çalışmak yerine Danıştay kararında MHP Merkez Yürütme Kurulu’na tanınan üyeliğimi iptal yoluna gidebilirler. Ancak böyle bir eylemde bulunmadan benim MHP üyesi olmadığımı ileri sürmelerinin hiçbir ciddi yanı yoktur. Ancak netice itibarı ile bütün bu engellemeler boşa çıkacak ve Ülkücüler Büyük Kurultay’da davalarına sahip çıkacaklardır. Ben MHP Genel Merkezi Büyük Kurultay sürecini resmen açıkladıktan sonra Bingöl’de gereken açıklamayı yapacağım. Hepinize ilginizden dolayı teşekkür ediyorum.
Yazan: Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ
Kaynak:
Sayfayı Yazdır
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum
Yorum Gönder