Az önce geldiğim Zeytinburnu Abdi İpekçi Komplesindeki toplantının ardından izlenimlerimi sıcağı sıcağına yazmak için bilgisayarın başına geçtim.
Kurucusu bulunduğum facebook’ta ki “Kod Adı: TC” adlı platformda partiler üstü bir statüde, ülkenin kutsal çıkarlarına hizmet edeceğine inandığım, sol, sağ, merkez, muhafazakâr ayrımı yapmadan sadece bölücü ve ayrılıkçı partileri ayrı tutmak kaydı ile tüm partilerimize eşit mesafede yaklaşmaya çalışıyorum.
Bu nedenle DP’ye de aynı sıcak duygular içinde yaklaşarak toplantısına gitmeye karar verdim. Gerçekten coşkulu bir kalabalık vardı. Türkiye’nin dört bir yanından, yedi bölgesinden gelen vatandaşlar büyük bir ilgi ve sıcaklıkla Sn. Hüsamettin Cindoruk’un anlamlı konuşmasını dinlediler.
Açıkça söylemek gerekirse ben de (kucağımda 2 yaşındaki kızım olmasına rağmen) can kulağımla dinledim ve çok beğendim. Yılların adamı, duayenden de başka türlü bir konuşma beklemek mümkün değildi.
Sn. Cindoruk ülkenin ciddi anlamda Sn. başbakanın politikaları yüzünden hızla ayrıma doğru gittiğini oysa bizlerin etle tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olduğumuzu, Alevisi, Sünnisi, Lazı, Çerkezi, Kürdü ile parçalanamaz bir güç olduğumuzu ve aynı bayrağın altında yaşadığımızdan bahsetti.
DP’nin bu zamana kadar ki ülke ile ilgili tüm olumlu gelişmelerde katkısının olduğundan bahsetti.
Buraya kadar her şey mükemmeldi.
Ama bir şeyler eksikti.
Sn. Cindoruk’un konuşmasının ardından çıkışta “Kod Adı: TC” den arkadaşımız olan DP Bursa Yıldırım İlçe Bşk. Yrd. Sn. Sibel Kurdoğlu ile kısa bir sohbet ve durum değerlendirmesi yaptıktan sonra vedalaşıp ayrıldık.
Taksi de kafamda hep aynı soru vardı: Eksik olan ne?
Bu yazdıklarıma kimse darılmasın lütfen, tamamen şahsi görüşlerimdir.
Öncelikle çok güzel konuşma yapmasına rağmen, kitleleri arkasında sürükleyecek bir lider havasını göremedim Sn. Cindoruk’ta. O üzerine yapışıp kalmış olan “emanetçi” etiketi ile sanki bir sonraki Kurultaya kadar partiyi yürütmeye çalışan Başkan gibiydi.
Lider Yok!
Ne acıdır ki Tayyip Erdoğan’ı bilgi ve tecrübesinin dışında, onu, onun silahıyla yani hatipliği ve kitleleri peşinden sürükleyebilirliğiyle vurabilecek bir parti ve başkanını şu an hiçbir muhalefet partisinde göremiyorum.
DP’de de şu sıralar lobi, kulis çalışmaları hızlı bir şekilde yürüyor. Sn. Cindoruk konuşmasını yaparken maalesef kokteyldeki görüntüleri andıran şık görünümlü beyler dinlemekten ziyade kulise devam ediyor ve kameralara poz vermeye çalışıyorlardı.
İşte Türkiye’min gerçeği.
Tansu Çiller ismi şehir efsanesi gibi. Bacı muhabbeti.
Koskoca DP lider bulamayıp bacıya bel bağlıyorsa vay memleketin haline…
Anlaşılan o ki siyaset çok şeylere gebe.
DP’yi eski günlerine taşıyacak, ülkeyi gerçekten birlik beraberlik içinde toparlayacak, aş ve iş sağlayacak bir lider aranıyor.
Sabih Samur
Kurucusu bulunduğum facebook’ta ki “Kod Adı: TC” adlı platformda partiler üstü bir statüde, ülkenin kutsal çıkarlarına hizmet edeceğine inandığım, sol, sağ, merkez, muhafazakâr ayrımı yapmadan sadece bölücü ve ayrılıkçı partileri ayrı tutmak kaydı ile tüm partilerimize eşit mesafede yaklaşmaya çalışıyorum.
Bu nedenle DP’ye de aynı sıcak duygular içinde yaklaşarak toplantısına gitmeye karar verdim. Gerçekten coşkulu bir kalabalık vardı. Türkiye’nin dört bir yanından, yedi bölgesinden gelen vatandaşlar büyük bir ilgi ve sıcaklıkla Sn. Hüsamettin Cindoruk’un anlamlı konuşmasını dinlediler.
Açıkça söylemek gerekirse ben de (kucağımda 2 yaşındaki kızım olmasına rağmen) can kulağımla dinledim ve çok beğendim. Yılların adamı, duayenden de başka türlü bir konuşma beklemek mümkün değildi.
Sn. Cindoruk ülkenin ciddi anlamda Sn. başbakanın politikaları yüzünden hızla ayrıma doğru gittiğini oysa bizlerin etle tırnak gibi ayrılmaz bir bütün olduğumuzu, Alevisi, Sünnisi, Lazı, Çerkezi, Kürdü ile parçalanamaz bir güç olduğumuzu ve aynı bayrağın altında yaşadığımızdan bahsetti.
DP’nin bu zamana kadar ki ülke ile ilgili tüm olumlu gelişmelerde katkısının olduğundan bahsetti.
Buraya kadar her şey mükemmeldi.
Ama bir şeyler eksikti.
Sn. Cindoruk’un konuşmasının ardından çıkışta “Kod Adı: TC” den arkadaşımız olan DP Bursa Yıldırım İlçe Bşk. Yrd. Sn. Sibel Kurdoğlu ile kısa bir sohbet ve durum değerlendirmesi yaptıktan sonra vedalaşıp ayrıldık.
Taksi de kafamda hep aynı soru vardı: Eksik olan ne?
Bu yazdıklarıma kimse darılmasın lütfen, tamamen şahsi görüşlerimdir.
Öncelikle çok güzel konuşma yapmasına rağmen, kitleleri arkasında sürükleyecek bir lider havasını göremedim Sn. Cindoruk’ta. O üzerine yapışıp kalmış olan “emanetçi” etiketi ile sanki bir sonraki Kurultaya kadar partiyi yürütmeye çalışan Başkan gibiydi.
Lider Yok!
Ne acıdır ki Tayyip Erdoğan’ı bilgi ve tecrübesinin dışında, onu, onun silahıyla yani hatipliği ve kitleleri peşinden sürükleyebilirliğiyle vurabilecek bir parti ve başkanını şu an hiçbir muhalefet partisinde göremiyorum.
DP’de de şu sıralar lobi, kulis çalışmaları hızlı bir şekilde yürüyor. Sn. Cindoruk konuşmasını yaparken maalesef kokteyldeki görüntüleri andıran şık görünümlü beyler dinlemekten ziyade kulise devam ediyor ve kameralara poz vermeye çalışıyorlardı.
İşte Türkiye’min gerçeği.
Tansu Çiller ismi şehir efsanesi gibi. Bacı muhabbeti.
Koskoca DP lider bulamayıp bacıya bel bağlıyorsa vay memleketin haline…
Anlaşılan o ki siyaset çok şeylere gebe.
DP’yi eski günlerine taşıyacak, ülkeyi gerçekten birlik beraberlik içinde toparlayacak, aş ve iş sağlayacak bir lider aranıyor.
Sabih Samur
0 yorum
Yorum Gönder