Dünyanın gündemi "EKONOMİ"
Türkiye'nin gündemi "ÖZÜR"
Biz bu kadar dangalak mıyız? Birileri gündemi
elimize tutuşturuyor, başlıyoruz bülbül gibi şakımaya.
Bazen savunmaya geçiyoruz, bazen taarruza...
Kime neyi anlatıyoruz?
Kimden özür dileyeceğiz? Benim ecdadımı katleden,(bir zamanlar BENDEN olan) Ermeni çetelerinden ve torunlarından mı?
Şunu karıştırmayalım. T.C. vatandaşı olan, benle beraber askerlik yapan Ermeni kökenli Türk vatandaşı ile Kurtuluş mücadelemizde bizi kahpece arkadan vuran ve artık bizden olmayan, yurttaşımız olmayan Ermeni’yi ayırt etmemiz gerekiyor.
Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, bu kutsal vatan toprağını belki senden benden çok seven, koruyan ve sahiplenen Ermeni kökenli vatandaşlarımız var ve bu vatandaşlarımız gururla;
“Önce Türküm!” diyorlar.
Özür dileme arzusu içinde bulunanlara ve ayrıca ayrılıkçı, federasyoncu hayal âleminde bulunan Kürtçü arkadaşlara duyurulur.
Yazımı Sn. Altemur Kılıç’ın “Ne özürü ulan!” sözü ile noktalıyorum.
İlgi ve bilgilerinize.
Sabih Samur
Evet, "Ne özürü ulan!"..: 25.12.2008:..
Rahmetli Alpaslan Türkeş “Türkiye bir mozaiktir” sözüne çok kızardı. Nihayet bir gün, ben yanında iken, “Ne mozaiği ulan!” diye patlamıştı. Patlamasının sebebi bugün daha iyi anlaşılıyor. "Mozaik" kolay parçalanır! Türkiye, aslında, bir ebru, bir kilim, muhtelif damarları olan bir mermerdir; ama şimdi yekpareliğimizi, içeriden ve dışarıdan parçalamaya çalışıyorlar bu adamlar! Ermenilerden özür dilenmesi için bir yerlerini yırtan “ihanet cephesi” kadın ve erkeklerine başka ne denir?
BAKAN KÖRLER
Çünkü bu konuda anlatılanları, birebir anıları görmüyorlar. Son yıllardaki ASALA cinayetlerine “palavra” diyorlar. Azerbaycan’da Hocaali’de Türklerin katliamını görmezden geliyorlar! Öldürülen Türkler onlar için önemsiz; varsa-yoksa “Ermenilerin Büyük Felaketi”! Ya Ermeniler tarafından katledilenler? Ya Türklere ve Türkçeye yapılan büyük “ihanet?” Bu vatan ve millet hainleri, 1915’te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı “BÜYÜK FELAKET’e duyarsızlığı ve inkâr edilmesini “vicdanları” kabul etmiyor, bu adaletsizliği reddediyorlarmış! Vay vay vay... “Türk” olmalarından vazgeçtik; entelektüel ahlaktan, biraz olsun nasiplerini almışlarsa ve eğer biraz vicdanları varsa, aydın bilim adamları, kadınları olarak, en azından “acaba” ve “belki” diye o tarihi olayları objektif olarak araştırmaları gerekir ve ancak bundan sonradır ki Türk milletini tarihini böyle tek taraflı olarak suçlayabilirler! Milliyetçi, vatansever olmadıkları çoktan mâlum. Bu yüksek değerler onları sözlüğünde, ilkellik, çağ dışılık! Bu adamlar ve kadınlar, peşin kararlarını, hükümlerini vermişler ve şimdi de vicdanları sızlıyormuş. Böylesine bir savaş “mukatele”sinde karşılıklı çatışmada, Ermenilerin kayıplarına karşılık Türklerden de kayıpların olabileceğini hiç kaale almıyorlar ve bırakın Türk olarak, insan olarak hiç vicdanları sızlamıyor mu?
ATATÜRK’ÜN SÖZLERİ “PALAVRA”!
Atatürk’ün bu konuda büyük NUTUK’unda söyledikleri de mi “palavra"? Ya, Babain ve Hüsrev Gerede, ABD Generali Harbord’u, Mustafa Kemal bu konuda onu aydınlattıktan sonra, Doğuya götürürken, Ermeni komitacılar tarafından yakılan Türk ve Ermeni evlarini göstermeleri ve Generalin, Kazım Karabekir Paşa’dan da bilgi aldıktan sonra, Amerikan Kongresi’ne “İddialar abartılmış ikna oldum” diye rapor vermesi?
Bizim eve misafir gelen Erzurumlu hanımım, gece yarısı, uyanıp “Ermeniler geliyor” diye kaçmaya kalkması! Yalan mı?
Rus Yarbayı Tverlebov’un 1917-1918’de “gördükleri-yaşadıkları”, “ısmarlama” mı?
Bu satırları neden yazmaya mecbur oldum?
Malûm güruhtan Mehmet Ali (Kemal) Birand, “Ne özürü ulan!” denmesine kızmış ve böylece yandaşlarıyla kanalizasyonda buluşmuş… Hem de taze taze! Ona göre tepkimiz demokratik değilmiş…
Bu hitap Türk milletinin bağrından yükseliyor ve ben de işte bu güruhun yalanlarına vicdansızlıklarına karşı topuna “Ne özür dilemesi ulan” diyorum. Çünkü laftan anlamıyorlar! Bu konu demokratlık konusu filan değil. Bir milletin onuru söz konusu. Onursuz “ulanlara” karşılık milletin bağrından kopan haklı candan bir tepki!
Hem şu sırada eski yaralar acaba neden kaşınıyor kanatılıyor? Ermeni vatandaşlarımız böylece huzursuz ediliyor. Yoksa yeni bir “mukatele” mi isteniyor! Bizim Ermenilerden, Ermenistan’dan bir isteğimiz yok! Dostluk ve barıştan başka! Ama, onlar hudutta açılacak kapıdan Türk malı ithal etmekten başka, özür dilememizden sonra arazi tazminat taleplerini sokuşturacaklar! Anlıyor musunuz ulan!
Altemur Kılıç
Ne Özürü Ulan!
Gönderen SABİH SAMUR | 9:27 ÖÖ | Alparslan Türkeş, Altemur Kılıç, Mustafa Kemal ATATÜRK, Nutuk, Sabih Samur | 0 yorum »
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum
Yorum Gönder