Kararlıyım.
Kararlısın.
Kararlı.
Kararlıyız.
Kararlısınız.
Kararlılar.
Hangisini seçmek istiyorsanız seçin, yapacağınız kararlılık içeren konuşmalarınızdan birine yerleştirin.
Irak Başbakanı Ankara’ya geliyor; Sn. Erdoğan ile beraber basın toplantısı yapıyorlar. Sn. Erdoğan Türkmen konusunda ne kadar kararlı olduğumuzu vurguluyor, Maliki de cevabı yapıştırıyor. “Irak ve dolayısıyla Kerkük Irak Anayasası’na göre yönetilmektedir” diyor.
Kara Kuvvetleri komutanımız ABD’deki ziyaretinde (dostumuz ve müttefikimiz olan ABD) ta oralardan sesleniyor; “Tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemiz sürecektir, bizler hükümetimiz doğrultusunda hareket ediyoruz, PKK ile mücadele kararlılığımız sürecektir” diyor. Oysa koordinatör atayarak Irak yönetiminin de içinde olduğu oluşumda yine bir çatlak ses cevaben, PKK kelimesini bile kullanmadan Uç olarak bahsediyor terörist örgütten. Ve büroların kapatılmasında göstermiş oldukları kararlılıktan dem vuruyor Irak Başbakanı Maliki.
Prof. Dr. Ümit Özdağ 19 Kasım Pazar Günü yapılacak kurultaya katılmakta ve aday olmakta kararlı görünüyordu; Sn. Devlet Bahçeli ise kendisini bırakın kurultaya, kurultayın bahçesine bile almamaya kararlı gözüküyordu. Bu sırada Alanya MHP yönetimi hangi kararlılıkta idi onu da merak ediyorum?
Papa Türkiye’ye gelmekte kararlı gözüküyor, bizlerde ağırlamakta…
Bu kadar kararlılık içinde Sn. Mehmet Ali Dim’in yaklaşık on gündür yazmıyorsunuz uyarısına, yazma kararlılığım devam ediyor ama yetkisi ve sorumluluğu olan kişilerin siviliyle ve askeriyle, sadece ellerindeki A4’leri okuyarak mevkilerinin gerektirdiği icraatları yapıyormuş gibi gözüküp yapmamaları Türkiye’ye vakit kaybettiriyor, bu kadar yazıp-çizen ve okuyanın yanında ben Sabih Samur olarak Alanya ve İstanbul’dan gazel atmışım kim takar, Sn. Dim demek istiyorum.
TEŞEKKÜRLER DEVREM
Neyse biraz da olumlu şeylerden bahsedelim. İki gün evvel İstanbul Zeytinburnu Abdi İpekçi Spor Salonu önü.Belediye veya Karayolları hangisi becermiş bilemiyorum. Yaklaşık 10 cm derinliğinde 20 cm genişliğinde bir kazı sonucu yol kilit durumda. Sürücüler arabalarına zarar gelmesin diye milim milim ilerliyor. Korna çalanlar bağıranlar, küfredenler… Yolun kenarında ise 25li yaşlarda genç bir trafik polisi arkadaş. Herkesin tuhaf ve şaşkın bakışları içinde kenarda yığılmış olarak bırakılmış bordür taşlarından taşıyabildiği kadar kucağına doldurarak kararlı adımlarlarla caddenin ortasına geldi ve araçların geçmesine engel olan o boydan boya olan kazıyı tek tek bordür taşlarıyla doldurdu. Bunu gören ön taraflardaki birkaç sürücü de araçlarından inerek kendisine yardım ettiler ve trafik tekrar akmaya başladı.Şikayet etmek yerine yetki ve sorumluluğunda olmadığı halde sorun çözmeğe çalışan gencecik ve umut dolu bir Türk Polisi.Teşekkürler Devrem.
BİRAZ DA TURİZM
Geçen Pazar Günü ailece geziyorduk. Kumburgaz’da Marin Hotel’in önünden geçerken durdum. Otelin önünde kapalı otoparkında yer kalmadığı için belki 200 den fazla araç var. Merak edip sordum. Otel yöneticisi rutin bir kalabalık olduğunu çok iyi bir pazarlama yönetimlerinin olduğu yazın yerli ve yabancı turistle kışın ise panel ve seminerlerle % 80 – 90 dolulukta olduklarından bahsetti .Gurur duydum. Aklıma Sevgili dostum Alon AVM Yön. Kur. Bşk. Serbülent Sürmeli ile yazın yaptığımız, sonu olmayan bitmez tükenmez Alanya muhabbetleri geldi. Yazın çalışan kışın dinlenen bir Alanya. Belki bu cümle bazı birlikleri, dernekleri ve ya kuruluşları rahatsız edecektir ama lütfen özeleştiri olarak kabul etsinler ve bence bahsi geçen otel ve benzeri otellerle (özellikle Alanya’nın coğrafyası ve fiziksel şartları ile benzerlik gösteren ) temasa geçsinler. Hepimizin bildiği şeyi tekrar etmek istemiyorum ama kış öyle veya böyle geçecek. Fakat boş ve verimsiz geçecek bir 2007 Yazına hiç kimsenin tahammülü olduğunu zannetmiyorum. 2007 Eylül’ünde kimsenin nerede hata yaptık geyiği yapmaya fırsatı olmaması dileklerimle…

Sabih Samur Yeni Alanya Gazetesi 28 Kasım 2006

0 yorum