RIZA MÜFTÜOĞLU ve BAŞBUĞ





RIZA MÜFTÜOĞLU ve SABİH SAMUR




Yoğun bir İstanbul gününde iş açısından oldukça sıkıntılı geçen ve belli bir süre daha zor günlerin devam edeceğini düşünerek trafikte ilerlemeye çalışırken Kıbrıs’tan gelen bir telefon ile düşünce yumağından bir an için ayrıldım.Arayan bizim amcaoğlu idi.Adada misafir ettiği bir ağabeyinin şu an Florya’da olduğunu ve benim ziyarete gidip kendisi ile tanışmamı istiyordu.Memnuniyetle diyerek bir saat içinde orada olacağımı kendilerine iletmesini söyledim.
Hiç aklımda yokken ve bu yaşa kadar içine girmek kısmet olmamışken bir anda kendimi TBMM Florya Atatürk Köşkü Sosyal tesisleri içinde buluverdim.Karşımda Rıza Müftüoğlu vardı.Bir dönem Türkiye yönetiminde söz sahibi olmuş bir ekibin önde gelenlerinden.
Tesiste ciddi bir büyüklükte Atatürk fotoğrafı var; Ata’nın kahve içerken görüntülenmiş hali.
Bu fotoğrafın altına denk düşen masada oturmayı teklif ettim.Rıza bey de olumlu yaklaştı ve biz de çaylarımızı yudumlarken sohbete başladık.
Yavru Vatan Kıbrıs’a ticari bir nedenle gitmiş bu esnada ortak dostlar kanalıyla bizim Amcaoğlu Mehmet Samur ile tanışmış. Mehmet ağabey Kıbrıs Gazisi.1974 barış harekâtında SAS komandosu olarak yer almış, adada sevilen, sayılan bir şahsiyet.
Rıza Müftüoğlu ise Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş ve 12 Eylül 1980 ihtilalinde MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasında yargılanmış ve 27 ay Mamak cezaevinde yattıktan sonra tahliye olup,beraat etmiş.Daha sonra 19. Dönem MHP Erzurum Milletvekilliği görevlerinde bulunan Rıza Müftüoğlu şu an gazetecilik ve yazarlık yapıyor.
Biraz MHP’den biraz Sınır Ötesi harekâttan biraz da DTP’den konuştuk.Gelinen nokta 2008’in gerçekten zor bir yıl olacağı.
Mutlaka yeni açılımlar ve yeni projeler üretilmesi gerektiği yönünde.
İlk patlayan sektör Tekstil ve konfeksiyon oldu.Sırada inşaat ve turizm var.Otomotiv sektörü de peşinden.Mutlaka istihdam yaratmak gerekiyor.Belki kur ayarlaması yaparak bilemiyorum bunun adı sınırlı bir enflasyon ise ve bunu yapmak gerekiyorsa…
Karşılıklı telefon numaralarımızı alıp ayrılıyoruz.Artık Ankara’da da bir dostumuz var.
Atatürk denize girdiği iskeleye bir süre baktıktan sonra oradan ayrılıyorum.
Tekrar dünya işleri; alacak-verecek,borçlar,ödeme planları,yeni oluşum arayışları…

Sabih Samur

0 yorum