-Değerli Kardeşim Hüsamettin Bey,
Dün İstanbul 3. Bölge Ar-Ge ve Koordinasyon Merkezi'nin açılış töreninde yapmış olduğun konuşmada;
“ Evimiz Türkiye, başka evimiz yok”
“Ağrı'dan Edirne'ye, Diyarbakır'dan Samsun'a bütün Türkiye bizim evimiz. Bu evin bütün sahipleri gelsinler, bizimle bir olsunlar. Hiçbir ayrım yapmadan, h...erkesi kucaklayan Cumhuriyeti sahipleniyoruz. Evimiz, demokrasi evidir; bu evde, kimseyi ayırmıyoruz”
diyerek beni o kadar mutlu ettin ki anlatamam.
-Sağolun Sn. Demirel.
-Bu mutluluğun yanında bakma güldüğüme sevgili kardeşim. İçim kan ağlıyor.
Bu memleketin her karış toprağında benim de rahmetli Ecevit'in de emeği var.
Yaptığımız her bir tuğla ya yakılıyor ya da satılıyor...
Bunlara üzülürken bu defa da memleketim için BÜYÜK TÜRKİYE hedefi koymuşken şu an parçalanmak üzere olan bir Türkiye ile karşı karşıya kalmış benim memleketim.
Sen zaten partimiz için elinden geleni fazlası ile yaptın farkındayım.
Ve bana içten içe kırgın olduğunun da farkındayım.
Sana bir şey açıklamak istiyorum.
Cumhurbaşkanlığı sürecimde ve sonrasında almış olduğum karar partiler üstü kalmaktı ve bunu da başardığımı biliyorsun.
Gel gör ki bunu yaparken ben de hata yaptım. DP'yi senle beraber tekrar yeniden yapılandırarak, tüm taşları yerine oturtmalı ve seçime iktidar adayı olarak hazırlamalıydım.
Fakat biliyorsun ki sağlık sebeplerim buna müsaade etmedi.
Lâkin dün senin konuşma yaptığın esnada çekilen video kayıtlarına baktığımda gördüm ki eksik bir şeyler var.
Partililerim bir arayıştalar...
Kulağıma gelen fısıltılar ve facebook denen paylaşım sitesinde ki yazışmaları önüme koyduklarında gördüm ki ben hatalıyım.
Ben bu partiyi sahipsiz bırakmışım. Partililerim olmayacak kişilere umut bağlamışlar. Ve bunun haricinde ahde vefa bitmiş, saygısızlık diz boyu.
Dünkü çocuklar adamcık olmuşlar, ağızlarından büyük laflar ediyorlar.
Başlar köşelere çekilmiş, ayaklar baş olma sevdasında...
Oturalım kardeşim ve bir karar verelim.
Bu Kır atı tekrar şahlandırmak için belli bir süre tekrar yollara düşmem gerekiyorsa düşeceğiz. Var mı bunun başka bir izahı?
Neyse gün doğmadan neler doğar.
-Nazmiye Hn. lütfen bize birer çay koyuver.
-Efendim geç oldu.
-İşimiz çok! Gece uzun olacak!

Süleyman Demirel-Hüsamettin Cindoruk Diyalog Canlandırması

Sabih Samur

0 yorum