Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde bugün seçimler başladı. Oy verme işlemi akşama kadar devam edecek. Size bu seçim haberlerini elde ettikçe ve 'Exit Poll'^denen bazi verilere dair açıklamalar da yapıldıkça siz izleyenlerimizi gelişmelerden haberdar edecek ve ihtimallerden sizi bilgilendireceğim. Bir ilk tadımlık bilgi, bugünkü Rum seçimlerinde favori olarak gösterilen kendi partisi DİSİ ve kendiine destek veren DİKO partisince desteklenen ve büyük kazanma şansını elde eden Nikos Anastasiadis'in, Türkiye'nin AB Bakanı ve başmüzakerecisi Egemen Bağış'a bir mesaj gönderdiği konuşuluyor. Anastasiadis'in bu mesajında, TÜrkiye'nin AB ortaklı hakkını kazanması için müzakere başlıklarının açılması, daha doğrusu Türkiye'nin bir adım daha ileriye gidebilmesi hakkını elde etm esi için, artık Brüksel'a karşı ilişkiler kitabının açık olan ve hiç ilerleme kaydedilmeyen sayfasını çevirerek Türkiye'nin daha uygun tutumlar sergilemesinin gerektiğini söyledi. Tabii bugünkü Rum Başkanlık Seçimlerinden sonra Güney Kıbrıs Rum Yönetimini kendisi temsil edeceği için onun bu davranışının devamı beklendi. Dün akşam bu konuda yorumlar gelmekte gecikmedi. Meğer Anastasiadis, kendi tarafının hangi davranışları uygulaması gerektiğini kabul ederek olumlu bir adım atacağı yerde ona buna tavsiye ederek seçmene göz kırpmaya çalıştı. Anastasiadis, haddini aşarak Türkiye'nin, dolayısıyla Kuzey Türk Cumhiyetinin, 'sayfayı çevirdikten sonra, Türkye-AB Ortak Protokolünü uygulamaya koymasını, Türkiye'mizin ne yasal ne de anayasal olan Makarios zorbalığının yıktığı ve Türkleri bütün hak ve makamlarından, işlerinden - bir din adamına hiç yakışmayan zorbalıkla alt üst etmesine aldırmadan - Rum Yönetimini Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımamızı talep etmektedir. Son talebi de - ortada ne fol ne de yumurta varken - Türk tarafının bir adım daha geriye atarak kapalı ve Türk denetiminde olan Maraş'ı açmaya çağırmaktadır. Ama Maraş'ın yarıdan büyük bir kısmı İngilizlerin kendi sömürge daresinde yasal olmayan yollardan tapu verilen bölgedir. Vakıf mallarına saygı göstermeyen ve onları Rumlara peşkeş çeken sakat zihniyete de, Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin boyun eğmesini istiyor. Buraada, Anastasiadis'e, Kuzey Kıbrıs'ta yaygın olarak kullanılmakta olan bir deyimi tekrar etmek gerekiyor: Bak bayım biz olmayacak duaya boş yere 'amin' demeyiz şeklinde cevam veririz. Eğer pallikaryalığa başvuracak olurlarsa da ona göre cevabımız vardır: MOLON LAVE (Sıkıysa gel de al. Fanatik Rum basınında (Politis Gazetesi) dün bu olay Anastasiadis'in neredeyse Türkiye'ye meydan okuması şeklinde takdim edildi. DİSİ Partisinin EOKA'nın baş destekçisi, önce İngiliz Sömürge İdaresi, sonra Türklerin haklarının eksiltilmesi ve nihayet Türkleri tehdit ve sindirme yollarına sapmaması konusunda bir hayli temkinli yayın yaptı. Kıbrıs Rumlarının kendileri Türklerin gaspettikleri haklarından bir zerresini bile iade etmezken, bizden tüm taleplerini peşinen kabul etmemizi istemesine bu partiden AB Parlamentosuna milletfvekili seçilen Antiğoni Papadopulu da seve seve katılıyor. Demek istediğim şu: Bu seçimleri eğer Anastasiadis kazanırsa, Kıbrıs konusunda pek bir çözüm umudu ortaya çıkmayacaktır. O takdirde de BM, AB ve tüm diğer uluslararası kuruluşlar, Kıbrıs konusunda dörtlü bir konferansa çağrılmalı ve batı alemi de artık her şeye OHİ (Hayır) diyen Rum- Yunan ikilisine KATSE KATO (Otur yerine) diyerek 48 yıldır kuvvete dayalı olan isteklerine, makul yola dönerek uzlaşma yöntemiyle çözüme kavuşturmalarını söyleyerek ellerini artık masaya vurmaları kaçınılmaz olmaktadır. Rum-Yunan ikilisi baş belası kesildikleri AB'den para dilenirken bir de şartlar ileriye sürmemeli. BM ve AB buna izin vermemelidirler. Yoksa taksim bunca yıl süren Rum-Yunan bağnazlığının sonucu olarak kaçınılmaz olur. Saffet SOYKAL

0 yorum