Hikâyeyi, bahaneyi, bildiriyi geçiniz! AKP, askeri yere sermiştir.
Tamam bunu CIA ve Pentagon’un sınırsız desteğiyle yapmıştır ama sonuç budur!
Bunu söylemekten ızdırap duyuyorum, lakin her şey
ortada!
Sakın bu ifademi hiç kimse Süheyl Batum örneği misali TSK’ya darbe yapmadığı için kızıyor diye tercüme etmesin!
Hep söyledim bir kere daha söyliyeyim.
Allah korusun asker yarın darbe yapsa denge olsun diye ilk içeri atılacaklardan biri yine bizim gibiler olur.
12 Eylül’de böyle olmadı mı?
Dolayısı ile en kötü sivil iktidarı bile en iyi askeri yönetime tercih ederiz.
Asker yenilmiştirden kastımız şudur:
Türk Silahlı Kuvvetlerinin diğer ülke ordularından bir farkı var.
Birincisi binlerce yıldır biz Türkler için ordu eşittir devlet demektir.
İkinci husus 1923’de batan bir imparatorluktan bir millet yaratan kurum ya da irade asker veya TSK’dır.
Türk Silahlı Kuvvetleri Anadolu’da hür ve birlikte yaşamanın ifadesi ve teminatıdır.
Bu ülkede yaşayan herkesin bilinç altında “İyi ki ordumuz var” bakışı ve dudaklarında “Allah askerimize zeval vermesin” duası var.
Asker ya da ordu bizde; inancımızın, iffetimizin ve hatta geleceğimizin teminatıdır.
Öyle olduğu içindir ki bizde TSK’ya Peygamber Ocağı
deniliyor.
Peki bu asker AKP’ye nasıl mı yenilmiştir?
Kendine rezilce komplolar kurulurken susarak!
Mensuplarına alçakça tezgâhlar işletilirken idare-i maslahat yaparak!
Bizatihi kurumsal kimliği açıktan hedef alınırken görmezden-duymazdan gelerek!
Mahremine, yani Kozmik Odasına fütursuzca girilirken hiçbir şey olmamış gibi davranarak!
Ne mi yapabilirdi?
Karşı psikolojik operasyonlar düzenlenebilirdi!
Hadi onu beceremediler,TSK’ya saldıranlar ve amaçları tek tek ortaya konup milletle paylaşılabilirdi.
Bunların hiç birini yapmadıkları gibi AKP’ye mağduriyet bahşettiler!
Bir ordu düşününüz ki yüzlerce mensubu hâlâ darbe yapmakla yargılanır iken amir konumunda olan ve dönemlerinde bu iddialar için yasal gerekleri yerine getirmeyen Birinci (Hilmi Özkök), ikinci (Aytaç Yalman) ve üçüncü (İker Başbuğ) derecede sorumluluk sahibi isimler bu ithamlardan muaf tutulup ayrıcalıklı konumdadır...Yahu TSK’da ve diğer dünya ordularında esas olan emir-komuta değil midir? Öyle ise emretme mevkiine oturanlar niçin sorumlu tutulmazlar?
Sadece bu tablo bile AKP’nin TSK’da işbirlikçiler bulduğunu gösteriyor!
Hiç kimse beni Çevik Bir’in, Hilmi Özkök’ün ve Yaşar Büyükanıt’ın yaptıklarını bir projeye hizmetin dışında olduğuna ikna edemez.
Lafı dolandırmıyorum, son
8 yıldır TSK’yı yönetenler cihan ordumuzu Mustafa Kemal’den rövanş almak isteyen AKP’ye ve onun ardındaki irade olan Paxamericana’ya peşkeş çekmişlerdir. Hiç kuşkunuz olmasın tarih bu rezilliği kaydedecektir.
ÇİFTE STANDART
Şivan’la Arınç değil de Kılıçdaroğlu görüşse bunlar olurdu?

1) Kürtçü ses sanatçısı Şivan Perver’i Almanya’da kaldığı otele davet eden Bülent Arınç değil de kazara CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olsaydı bütün yandaş medya Kemal Bey’i manşete oturtur ve “gizli gündem” başlıklarını atardı.
2) Evet Şirvan ile Kılıçdaroğlu buluşsaydı, “PKK’ya affı görüştüler” gibi yakıştırmalar yapılırdı.
3) Dahası, Kılıçdaroğlu’nun Şivan Perver aracılığı ile Abdullah Öcalan’a selam gönderdiği bile manşetlere taşınırdı.
4) Oysa aynı görüşmeyi Arınç yapınca olan sadece Kürt mes’elesine çözüm arayışı ve AKP’nin özgürlüklere nasıl sevecen baktığıdır....
5) Bu ülkede Bülent Arınç gibilerden olmak ne büyük bahtiyarlıktır.
UYDURMALAR...

Can Dündar, Tayyip Bey’e yalancı mı dedi!

Tayyip Erdoğan ziyaretine gelen Cumartesi Annelerine “1979’da ben de işkence gördüm” diyerek gözaltı sürecinde güya gördüğü muameleyi
aktardı.
Derken Can Dündür belgeselci olduğunu kanıtlayarak Başbakan’ın iddia ettiği gibi işkence görmediğini yazılan kitaplarla ortaya koydu.
Hayır kitapları yazan Tayyip Bey’in muhalifleri değil; biri eski basın danışmanı olan ve mebus yaptırdığı Hüseyin Besli, diğeri de kankası Star yazarı Mehmet Metiner’dir...
Evet bu kitaplarda değil işkence yapılması, bahsedilen olayda Erdoğan’ın görevli komutanla şakalaştığı bile yazılıyor. Dahası güya işkence gören gençler o süreçte müsabaka yaparcasına eğlenmek için güreş bile tutmuşlar, yani ona bile izin verilmiş.
Tayyip Bey’in çok çok yakınlarının yazdığı kitaplara göre Erdoğan hiç olmayan şeyi yani işkenceyi var ve olmuş gibi anlatıyor.
Sorarım size bir Başbakan’ın yapılmayan bir işkenceyi acındırmak ve siyaseten istismar için durduk yerde uydurmasını nasıl izah etmeliyiz!
Böyle bir şeye tevessül eden bir kişilik siyasi amaçları için
neler yapmaz!
GELİŞMENİN BÖYLESİ!..

Kaç para Tarhan Erdem, kaç para!
Adam aslında ODA TV’nin tespitine göre inşaat
mühendisi.
Milliyet’te tamirat, sıva ve badana işlerinden sorumlu imiş! Sonra dönemin etkili ismi ağabeyi Kaya Erdem’in ittirmesi ile 1987’de tanıtım ajansı Konda’yı kurmuş.
Derken 1999’de tesadüfen Altan Öymen’in CHP’ye Genel Başkan olduğu süreçte yani geçiş döneminde Genel Sekreter olmuş.
Aaa o da ne?..
O gün bugün kimseleri beğenmiyor.
Ecevit’ten Baykal’a herkese hücum etti.
Sadece onlar değil, şimdi Kılıçdaroğlu’nu dövüyor.
Sanırsınız ki siyasette allame ya da bulunmaz hind kumaşı!
Derken dün önemli bir isimden aldığım telefonda şu iddia yansıdı ahızeye:
- “Tarhan Bey Kılıçdaroğlu’ndan CHP’nin tanıtım işini şirketi KONDA için istedi, alamayınca şimdi hücum ediyor.”
Bana söylenen kesin doğru mu bilmiyorum -ki Tarhan Bey hayır derse sütunumda yayınlayacağım- ama doğru ise yazıklar olsun dememiz
gerekmiyor mu?

Sabahattin ÖNKİBAR sonkibar@gmail.com

0 yorum