DAMDAN DÜŞENİN HALİNİ DAMDAN DÜŞEN ANLAR...
Bu cümleyi ve damı algılayabilmeniz için ne olur, çek kullanıyorsanız;
karşılıksız duruma düşüp,
çekinizi yazdırtmadan,
cezaevine düşmeden önce “adam sende banane!” demeyiniz
ve bu yazı serisini nefes almadan okuyunuz.
Bugün benim başıma gelen yarın senin başına gelebilir; Burası Türkiye.
Aşağıda yer alan yazı çaresizsizliğin ve çırpınışın, bir dala, bir ümide el uzatışın sesidir. Bu yazı çek mağdurları adlı siteden alınarak sizlerin bilgisine sunulmuştur.
Bir sonraki yazımda ise sizlerle naçizane çözüm önerimi paylaşacağım.
Saygılarımla
Sabih Samur

“ÇEK MAĞDURLUĞU


5941 sayılı yasadan bu yana tam on ay geçti. Çek mağdurların çoğu taahhütte bulundu. Hapiste yatan mağdurların çoğu kısa süreliğine de olsa özgürlüklerine kavuştular. Kaçak yaşamak zorunda bırakılan mağdurlarda aynı şekilde şu an rahatlar. Ne zamana kadar taahhütte bulundukları süre bitene kadar.

Tüm malvarlıklarını yitirmiş elinde avucunda parası olmayan bizlerin bırakın taahhütte bulunduğumuz çek miktarlarını ödemeyi dışarı çıkıp bir çay parası bulamadığımız günlerimiz oldu.

Aradan koskoca 10 ay geçti şimdi özeleştiri zamanımız kimse kimseye kızmasın sorgulamasın ve lütfen hep beraber bu boşlukta ne yaptığımızın bir muhasebesini yapalım. İyi hatırlanırsa bu yasa çıkmadan önce küçük büyük herkesin bu yasanın bir an evvel çıkması için verdiği çabalar ve emekler nasıl çabuk unutulduğu görülür. Kimimiz sabahlara kadar bulduğu her mail adresine mail yağdırırken kimimiz milletvekilleriyle telefonda görüşmek için neler yaptı. Meclise milletvekilleriyle görüşülmeye gidildi çok kere. Ve o kadar kararlıydık ki Emre kardeşimiz sadece 1 dakikalığına da olsa başbakanla bile görüşüp mağduriyetimizi anlatmayı başardı. Evet şimdi düşündüğümüzde o kadar imkansızlıklar içinde bile bunları yapabiliyorduk. Çocuklarımıza süt alamazken sağdan soldan bulabildiğimiz ufak paralarla meclise gidecek arkadaşlarımıza destek oluyorduk. Milletvekilleriyle telefonda görüşen konuşan mağdurlara kontör transfer ediyorduk. Bir bakanın milletvekilinin savcının telefonu veya mail adresini bulduğumuzda hemen o adrese yönelir ve bıktırana kadar arardık ya da mail atardık. İyi hatırlıyorum yasa çıkana kadar kimse o parti bu parti ayırımı yapmadan ulaşabildiği sesimizi duyurabildiği her noktaya ulaşmak için elinden geleni yaptı. Sonuç 2007 seçimlerinden beri hükümet sadece bir elin parmakları kadar yasa çıkarttı. Bu nokta çok önemli bizler bu yasayı yenide meclis gündemine getirmeyi başardık. Bundan 2 sene öncesine kadar hiç sesi çıkmayan her yerde dolandırıcı olarak bakılan bir kitle artık ÇEK MAĞDURLARI olarak bilinmeye başlandı. Ana haberler artık dolandırıcı yerine çek mağdurları diyordu bizim için.

Yasa çıktıktan sonra neler yaptık diye bakıyoruz HİÇ koca bir HİÇ. Sanki kanun bizim lehimize çıkmış sanki yeniden kaçak yaşayacak olan bizler değilmiş gibi sadece ve sadece birbirimizle uğraşıyoruz. Başka yaptığımız bir şey yok. Yok sen AKP’ liymişsin yok ben MHP’ liymişim yok onlar CHP’ liymiş. Ne geçti elimize koskoca bir HİÇ.
Şimdi yumurta sona dayandı. Referandum geçti. İktidarın eli iyice kuvvetlendi.
Bizim ne o partimiz kaldı nede bu partimiz yine mağdurluğumuza geri dönüş için gün saymaya başladık. Hep birbirimizi eleştirdik. Elimize çok büyük bir fırsat geçmişken bunu değerlendiremedik. Birbirimizi rant peşinde koşmakla suçladık. Ve geriye dönüp baktığımızda da en çok birbirimizi küstürdük. Bunun sonuçlarını yine biz çekmeyecekmişiz gibi devam ettik. Bu arada aramıza yeni mağdurlar katılmaya devam etti. Onlarla daha da güçleneceğimize geriye gittik. Hep bir sorumlu arayışında olmayı ihmal etmedik. Ahmet’i suçladık Mehmet’i suçladık. İşin açığı yan gelip yattık. Hükümet yeni yasayla ağzımıza bir parmak bal çaldı bizde bu balı yedik.

Şimdi önümüzde iki yol var ya kaderimize razı olacağız ve kaçmaya devam edeceğiz Ya da gerçek gücümüzün farkına varıp mücadeleye devam edeceğiz. Seçim bizim. Kimseyi eleştirmeden kırmadan küstürmeden toparlanma vakti gelmiştir. Kişisel sorunlarımızı bir kenara atacağız. Ve bu beladan nasıl kurtuluruz onun için mücadele edeceğiz. Bu ülkede kaçak yaşamanın bir polis görünce köşe bucak kaçmanın kapı çaldığında yüreği hop hop atmanın ne demek olduğunu bizlerden daha iyi anlayacak yoktur herhalde. Şimdi öneriler bekliyoruz. Ne yapmalı nasıl yapmalı
Lütfen ama lütfen kimse için değil sadece kendiniz için biraz çaba istiyoruz. Unutmayın :

DAMDAN DÜŞENİN HALİNİ DAMDAN DÜŞEN ANLAR...”

0 yorum