İnsan hiç kendisine fikirlerini okuyucularla paylaşması için köşe açan gazetesine ve onun yönetimine ve yazı işlerine sitem eder mi? Ve ya hangi şartlarda eder?
Sn. Mehmet Ali Dim fırsat bulup da okuduğunda eminim çok şaşıracak ve her zaman ki gibi bu yazımı da sansürsüz yayımlatacaktır.
2006 yılında Sn. Dim ve onun aracığıyla Sn. Altemur Kılıç büyüğümüz ile tanıştırılmamızın ardından, çok büyük kesiklik olmadan 3. yıldır zevkle ve gurur duyarak sizlere Yeni Alanya Gazetesi’ndeki köşemden ulaşıyorum.
Bu ulaşma maalesef gecikmeli oluyor(!)
Heyecanla ve gerçekten gündemi yakaladığıma inandığım yazımı, yaklaşık 3.(Üçüncü) hafta sonunda ve en son Sn. Dim’i cep telefonundan, olur olmaz bir saatte (her hangi önemli bir toplantısına, tabiri caizse bodoslama girerek) arıyorum.
Neden yazımın çıkmadığını sorduktan sonra sağ olsun her zamanki nezaketi ile (amatör heyecanımı ve vatan sevgimi bildiği ve anladığı için) “İlgileneceğim Sabih’ciğim” diyor.
Ve yazı ertesi gün yayımlanıyor.
“Ajda Pekkan, Sezen Aksu ve Kürtçülük Nağmeleri” başlıklı bir yazıyı yine yaklaşık 20 gün önce göndermeme rağmen ancak C.tesi günü yayımlandı!
Ha çok mu önemliydi?
Evet bence önemliydi!
Çünkü bu yazı yazılıp, e-posta olarak yazı işlerine gönderildikten iki hafta sonra Sezen Aksu gündeme bomba gibi düştü ve Sn. Başbakan ile açılım konusunda telefon trafiğine girdi.
Zeki bir gazete yönetimi köşe yazarını sahiplenerek bu konuyu gerekirse ön sayfaya taşır ve hatta manşete dahi çıkararak Alanya’daki yöresel bir gazetenin gündemi nasıl ve oluşumu takip ederek önceden yakalayabildiğini bütün Türkiye’ye ispat edebilirdi.
Bugün sadece 12-15.000 adet gibi gözüken tiraj genel ağ (internet) sayesinde inanılmaz boyutlara ulaşmakta konu Alanya’dan çıkmaktadır. (Çağ büyük düşünebilenlerin çağı olacak).
Sonuç olarak her şey vatan için.
Birileri kalkmış gözümüzün içine baka baka Federasyona doğru giden “Kürt Açılımı” adlı sürece sıcak bakmamızı isterken,
Askerin anlam veremediğim sessizliğini buruk bir şekilde izlerken,
Defalarca eleştirdiğim Sn. Devlet Bahçeli Memleketin Umudu ve tek tutanağı haline gelmişken,
Sn. CHP’nin Deniz Baykal’ı dik bir duruş sergiler gibi yaparken,
DTP ve Ahmet Türk zafer şarhoşluğu içinde; yakın gelecekte kurulacağından emin oldukları Kürdistan’ın başına Osman Baydemir’i mi yoksa Teröristbaşı Abdullah Efendi’yi mi? Getirmeliyiz diye düşünürken,
Bizde yazılarımızın neden zamanında çıkmadığını sorgulaya duralım.
Sorgulayalım ki bir NEFES daha bunlarla mücadele edebilsin!
İşiniz zor Sn. Mehmet Ali Dim!
Siz kalkın kişiye köşe verin sonrada köşenizi işgal eden bu kişiden sitem kabul edin.
İşte Yeni Alanya Gazetesi’nin ve Sn. Mehmet Ali Dim’in farkı !
En içten sevgi ve saygılarımla
Türkçe Kalın!

Sabih Samur 23 Ağustos 2009 Pazar 08:00

0 yorum