55 Yaş ve Ölüm Üzerine



Plus dolet quam meses est, qui ante dolet quam messe est.
(Seneka)

Gereğinden önce dertlenmek, gereğinden fazla dertlenmektir.


Bu sıralar, başucu kitabım, “Montaigne, Denemeler”. Sabahattin Eyüboğlu tarafından Türkçeye çevrilen, Cem yayınevinden çıkan bu kitabı elimden düşürmüyorum. 400 yıl evvel yazılanları okumak ve onda kendinle ilgili, yaşamla ilgili şeyler bulmak, harika bir duygu. Mutlaka okunması gerekli bir eser.
Zaman zaman yukarıdaki gibi, çok sevdiğim kısımları, sizlere aktaracağım.
Eminim tamamını okumak isteyeceksiniz.
Zamansızlıktan yakınıp ve bunu bahane ederek, ötelediğiniz bir sürü aktivite vardır hayatınızda. Bence bunun adı tembellik.
“Bugünün işini yarına bırakma” diyen atalarımız çok mu akıllıydı, yoksa biz daha mı az akıllıyız? İşlerimizi yarına bıraktıran iç gücümüz, bize yarına çıkacağımızın garantisini veriyor mu?
Ölüm sayılan uykudan, sabah uyandırılacağımızın garantisi var mı? İşte tüm bu soruların cevabı bende olmadığı gibi sanırım hiçbirimizde yok.
Şu sıralar aklıma takılan ve iç çatışma yaşadığım garip bir durum var. Sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şöyle olmalı, böyle olmalı, diye kendi kendime yorum yaptığım, bazen dostlarımla ve eşimle paylaştığım, konular ve şahsi projelerimin, ülke gündemine gelmesi ve birileri tarafından uygulanması, beni inanılmaz mutlu ve onurize ediyor. Ama inanın, bu yakın geleceği ve olayları ön görebilme yeteneği, artık beni korkutuyor.
09 Nisan 2008’de ikinci çocuğumuz oldu. Bir kız, adı Defne. Yiğit’in kardeşi. Ömrü uzun, bahtı açık olsun. Defne ile beraber bu mutluluğu yaşarken, birkaç sene önce sevgili eşime söylemiş olduğum, “sanırım 55 yaşında vefat edeceğim” sözü beni inanılmaz rahatsız etmeye başladı. Korkum, Yüce Allah’ın bunu bir dilek olarak kabul edip, dua olarak görmesi ve kabul etmesi.
Her fani gibi benimde korkularım var. Allah’ın bize verdiği, nimetler ve güzelliklerden, mümkün olduğunca, uzun bir ömürle faydalanmak istiyoruz. Aileye yeni katılan bir can (Allah’ın bir lütfu) ile daha uzun bir süre beraber olup, yaşama isteği. İnsanoğlunun doğasında var.

“Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de geciktirebilir.”
Hicr Sûresi 5 S: 263

“Her nefis ölümü tadacaktır! Sizi imtihan etmek için, hayra ve kötülüğe müptela kılarız. Hepiniz en sonunda bize döndürüleceksiniz!”
Enbiyâ Sûresi 35 S: 325

Kuran-ı Kerim'de yer alan "ecel" ile ilgili bu iki sûreyi sizlerle paylaşmak istedim.

Sabih Samur



FİKİR YOLU SİTESİNDEN GELEN YORUM
55 Yaş ve Ölüm Üzerine adlı Metris Cezaevinde kaleme almış olduğum makalemi biraz da tereddüt ederek göndermiş olduğum Fikir Yolu’ndan aşağıdaki yorumu aldım. Sürekli Siyasi konularda makale gönderdiğim Fikir Yolu’na bundan sonra apolitik konularda da yazılarımı aktarmaya ve sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Saygılarımla
Sabih Samur

'Sabih Samur'dan' kategorisi arşivi

55 Yaş ve Ölüm Üzerine /Sabih Samur
Yazan: admin 23 Kasım 2008 Kategori: Sabih Samur'dan

Sayın Sabih Samur,Lütfen bu konuyu işlemeye devam edin. Siyasi konularda nasıl olsa herkes yazıyor; ama böylesi derin konulara girmeye nedense çok kişi cesaret edemiyor. Başarı dileklerimizle…

Fikiryolu
*************

0 yorum