“Sn. Altemur Kılıç
Lütfen bu kadar karamsar olmayın.
- Aponun her yeri kıpır kıpır tap taze olsa ne olur?
- Memleketin % 50 si ve belki daha fazlası (TSK dahil olmak üzere) Fethullah Gülen yandaşlarının eline geçse ne olur?
- Batman, Diyarbakır kökenli vb. çete bozuntuları, İst. Emniyetinin Gözü önünde İstanbul'un haracını parselleseler ne olur?
- Operasyon yarım kalmış, hava soğukmuş, şartlar müsait değilmiş geri dönmüşüz ne olur?
- Milletin dili kulağına kaçmış, Ergenekoncu derler diye; deseler ne olur?
Bu yaşta sizin gibi Kılıçlar başımızda ,yanımızda da Atatürk'ün Bursa Nutku olduktan sonra bu memleketi yıksalar da yeniden, yine Atatürk'ün çizgisinde kurarız.
Saygılarımla
Sabih Samur”
Bu yorum iletisini Sn. Altemur Kılıç’ın “Biji Apo…” adlı yazısına istinaden yazmıştım. Çok enteresan bir zamanlama ile “Kurtlar Vadisi Pusu” adlı dizide de Türkiye’nin sahipsiz olmadığı ve adı ne olursa olsun yine Türkiye’ye ait güçler tarafından, memleketin tüm meselelerinin izlenip gözlemlendiği ve olayların demokrasi boyutunda çözülemediği noktalarda adına “derin” denen yapılanmanın devreye girdiği, dizi ortamında meşhur “Kırmızı Kitap”ın da adı geçerek dile getirildi.
Cümle biraz uzun oldu kusura bakmayın. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde “derin” denen bir yapılanma tuhaf geliyor. Bana da öyle geliyor ama. Evet, aması var. Bakıyorsun ülke gün geçtikçe kötüye gidiyor. Seksen küsur senenin yapı tuğlaları tek tek yıkılıyor yani güncel deyimle özelleştiriliyor. Devletin olmadığı tamamen özelleşmiş bir milletin ayakta kalması mümkün mü?
Topkapı Tekstil Meslek Lisesi 2. sınıfta Milli Güvenlik dersindeyiz.Sene 1982. Bir kız arkadaşımız Binbaşı rütbeli hocamıza “-hocam keşke sınırlarımızda bekleyen tüm askerlerimiz aynı gün terhis olsa anneler bayram etse”demişti. Hiç unutmuyorum. Hocamız “sevgili arkadaşım işte o gün, o annelerin gözyaşı dökeceği bir avuç dahi vatan toprağı kalmaz. Senin o “komşu” dediğimiz devletler bir anda Türkiye’yi istila ederler”demişti.
Evet, sevgili okuyucular Türk Milleti bugün dimdik ayakta ise ve bastığı yerler vatan toprağı ise o sınırları bekleyen, dosta ve düşmana anlayacağı dilde mesaj veren Mehmetçik sayesindedir. Ki o Mehmetçik bizzat kendi bağrından çıkmaktadır. Lejyoner değildir.
2008 yılı tüm uzmanlar tarafından kabus yılı ilan edilirken;
- Türk halkına pembe tablolar çizmek,bir günde kişi başına düşen milli geliri bilmem kaç dolar artmış gibi göstermek,
- İhracatçılar kan ağlarken ihracatın zirve yaptığından dem vurmak…
- Turizmciler turist sayısında patlama yaşandığını, filanca havaalanında falanca sayıda turist girişi oldu geyiğini dinlerken, kendi kendine “peki ben neden kiramı ve personel maaşlarımı dahi ödeyemiyorum” diye sessizce mırıldanırken…
Müsaade edin de birileri iktidar yalakalığı yapmadan gerçekleri görebilsin ve dile getirsin. İster yerüstünde ister yeraltında…
Lütfen unutmayın; Semra Özal döneminde iktidarın etrafı eli purolu, bardağı viski dolu Papatyalar kaynıyordu ama Papatya olmayanlar gözlem yapıyordu. Şimdide iktidarın etrafı inananıyla, inanmayanıyla Türbanlı dolu. İktidara yakın olmayanlar ise yine geçmişte olduğu gibi gözlem yapmaya devam ediyorlar derinden derinden.
Anlayan anlayacağını anlayacağı gibi anlasın lütfen.
Sabih Samur

0 yorum