Yazar Adı: Ümit SAYIN
Yazar İletişim: umitsayin@gmail.com
2007 – BİLDERBERG – CFR - TRİLATERAL:

KONSTANTİNOPOLİS ÜÇLEMESİ

Bilderberg 2007-İstanbul
Bilderbergle ilgili internette tarama yapan bazı televizyon kanalları program yapmak için aradılar geçen hafta içinde! Bilderberg’e katılan F. K. Amcanın da katılacağı bir programa da çağrıldım! Halbuki F.K. amcanın katıldığı bu toplantıları benden çok daha iyi bilmesi gerekirdi, üstelik ben yazdıklarım nedeniyle Bilderberg Gizli Örgütü tarafından yakılması gereken bir cadıydım! Konuşmak ne haddime!
Toplantı 31 Mayıs-3 Haziran arasında yapılacakmış! Çok gizliymiş, otel bile belli değil! Otelin 1 km yakınına genellikle kimseyi, hiçbir gazeteciyi yaklaştırmıyorlarmış! ÇIRAĞAN diyen var, İstanbul MİT merkezine yakın olsun diye CONRAD diyen var, HYATT REGENCY diyen var, SWISS Otel diyen var! CIA ve MİT koruyacakmış gelenleri, 130-140 kişi falan geliyormuş. Toplantının yapılmasına 10 gün var; Henry Kissenger, Paul Wolfowitz, Donald Rumsfeld gibi uluslararası caniler ve insanlık suçu işlemiş ünlü psikopatlar da geliyor toplantıya ama kuş uçmuyor, hiç bir bilgi çıkmıyor (Hepsi hem CFR, hem Trilateral, hem Bilderberg üyesi), Trilateralin teorisyeni Brezezinski’nin de geleceğinden bahsediliyor! Aman ha, duyulmasın! Adamlar İran’ın, Türkiye’nin geleceği ile ilgili kararlar alacaklar, belki hepimizin geleceği bu toplantıda satılacak ama hiç bir bilgi yok! Türkiye’yi babalar gibi pazarlamaya geliyor Bilderberger amcalar, bizi Bildhamburger yapacaklar !
Bana bir MİT veya Genelkurmay görevlisi çıkıp da söylesin, NATO ile veya NATO’nun Gizli Ordularıyla (Gladyo, Staybehind) yapılan hangi gizli anlaşmaya göre Türkiye’de yabancı bir gizli servisin (CIA ve MOSSAD) kontrolünde ve denetiminde BAĞIMSIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE böyle toplantılar yapılabiliyor? Üstelik de CIA tarafından 1954’de kurulmuş gizli bir örgüt tarafından. Bunun neresi kanuni? Bu üçüncüsü üstelik! Yeni göreve başlayacak Yargıtay Başkanımız bize söylesin, hangi ulusal yasayla bu bağdaşıyor? Ya da sayın Cumhurbaşkanımız bize açıklasın, laikliği korumanın yanısıra, bağımsızlığımızı ve ulusal güvenliğimizi ilgilendiren böyle bir toplantıya bu kadar kritik bir konjonktürde neden ev sahipliği yapıyoruz? Ya da sayın Genelkurmay başkanımız bize açıklamalı, bu toplantı neden ve nasıl böylesi kötü ününe rağmen Türkiye’de yapılabiliyor, böylesine kritik krizler atlatılmış bir dönemde! Her ülkede yüzbinlerce kişinin protestosuyla karşılaşmış, tüm dünyanın lanetlediği Bilderberg toplantısını hangi yüzle, kim İstanbul’da yapabiliyor?
Daha önce 18-20 Eylül 1959’da Yeşilköy’de yapılmıştı[1]. 1958’deki toplantıya Muharrem Nuri Birgi (NATO ve İngiliz Büyükelçisi, kırmızı loca mason), Nurettin F. Alpkartal (Milletvekili, mason), Tekin Arıburun (Türk Hava Kuvvetleri), Dinç Bilgin (Basın Holding patronu), Vecdi Diker (Türk Taşımacılık Organizasyonu), Adnan Menderes (Başbakan), General Selahattin Tokay katılmıştı. Arkasından Adnan Menderes bir darbeyle indirildi, vatana ihanetten asıldı, yani Yeşilköy Bilderberg toplantısına katılmak ona pek şans getirmemişti. Belki de idam kararı orda verildi! Çünkü o zamanlar Bilderbergi, CFR’yi kimse bilmezdi, ama yine Türkiye bağımsızlığını NATO’nun gizli ordularına ve Bilderberg’e çoktan kiralamıştı. Neyse ki, 1960 darbesi birazcık ulusalcı ve Kemalist eğilimli bir darbe oldu!
Ondan sonra Bilderberg toplantısı 25-27 Nisan 1975’de Altın Yunus Oteli Çeşme’de yapıldı. Toplantıya Natonun gizli elemanlarından Muharrem Nuri Birgi (nasılsa 1957 ile 1975 arasında tam 12 kere Bilderberg toplantısına katılmış, ne çok Bilderberger seveni varmış!), İhsan Sabri Çağlayangil, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, İhsan Doğramacı (Hacettepe Rektörü), Kamran İnan, Hasan Fehmi Işık, Prof. Gülten Kazgan (İst. Ün. Ekonomi) katılmışlar. Toplantının zamanlamasına dikkatinizi çekerim; Kıbrıs Barış Harekatından bir yıl sonra! 5 yıl sonra 24 Ocak kararları çıkarıldı ve 1980 NATO merkezli Türkiye’deki bugünkü tasfiye sürecini başlatan ‘our boys’ darbesini yedik! Yani tesadüfe bakın ki, Türkiye’de Bilderberg toplantısı yapıldıktan sonra ya ulusalcı bir darbe geliyor, ya da Natocu!
Geçen yıl ki Kanada’daki toplantıya ise Türkiye’den Egemen Bağış, Ümit Boyner, Mustafa Koç, Kemal Köprülü (George Soros’un ARI hareketi yöneticisi), Prof. Özel Soli (George Soros’un BİLGİ Üniversitesinden), Wolfowitz’in sevgili dostu Cengiz Çandar hazretleri katılmışlardı.
Şimdi sorarsınız bu yılki toplantıya kimler katılacak. Öncelikle şunu söyliyeyim. Bu yayınlanan listeler ve bildirilen isimlerden daha fazla kişi katılıyor. Kayıt dışı. Örneğin geçen yılki toplantıda Kanada’da listede hiç ismi olmamasına karşın Bill Clinton’ın eşi Hillary Clinton gizlice arka tünellerden geçip gelip katılmıştı (kaynak: Alex Jones ve J. Tucker’ın radyo showu ve http://www.prisonplanet.com/ ). Toplantı içinde toplantı oluyor ve açıklanan listelerden çok daha fazla kişi gelebiliyor, daha gizli toplantılara...
Biliyorsunuz İstanbul’un altı tünellerle doluymuş, sürpriz ve gizli katılımcılar olabilir tabii ki! Bu yıl BOP hakkında karar verilecek! Türkiye’deki ve İrandaki petrol yatakları hakkında kararlar verilecek. Türkiye daha nasıl güzel küreselleşir, güzelleşir diye kararlar verilecek. Toplantı Türkiye’de yapılıyor, çünkü, katılımcı listesinin otele sunulmasına ihtiyaç kalmıyor. Otele gizli kanallardan gereken her Türk girebilsin diye. Üstelik bu seferki bize istihbaratçı martıların getirdiği haberlere göre, Bir TRİLOJİ (Üçleme), yani toplantı hem bir CFR toplantısı (katılan Amerikalıların büyük kısmı CFR üyesi), hem bir Bilderberg toplantısı, gayri resmi de bir Trilateral Komisyon toplantısı[2]. Yani daire içinde daire, oyun içinde oyun, matruşka içinde matruşka! Türk katılımcıları merak ediyorsanız, hiç merak etmeyin, Türklerden bir sürü giren çıkan olacak, gizli yeraltı ve yerüstü tünellerinden (!) , zaten o yüzden Türkiye’de yapılıyor, kayıt dışı Türkler istedikleri gibi girebilsinler diye! Papa hani gelip Konstantinopolis deklerasyonu vermişti ya, bunlar da gelip, Konstantino-BOP-is deklerasyonu verip gidecekler.
Benim favori milli takımım şöyle:
Kalede: Cengiz Çandar , Hasan Cemal (yedek)
Geri planda savunma: Cem Boyner, Cem Uzan (gizli yedek), Nevval Sevindi (yedek eleman), Rıfat Hisarcıklıoğlu (TOBB Başkanı), Can Paker (Türk Henkel ve TESEV başkanı), Nazlı Ilıcak veya Oğlu M. Ali Ilıcak (yedek)
Orta saha: Mehmet Ağar (DYP) ekibinden sürpriz bir sanatçı, Ali Babacan, Mustafa Koç (Koç Holding), Arzuhan Doğan-Yalçındağ (TÜSİAD başkanı, gizli eleman), İlnur Çevik (gizli, yedek eleman) , Kemal Derwish (Birleşmiş Milletler, ABD takımından yedek tranfer)
Forvet: ABDullah Gül, Prof. Aydın Uğur (Bilgi Ün. Rektörü), Murat Aksu (gizli yedek eleman), Leyla Zana (arka kapıdan gizlice) , Ahmet Türk (yedek, arka kapıdan gizlice)!
Santrafor: RTE (yedeği yok!)
Tabii soruyorsunuz, istihbaratçı martılarımız bu seneki İstanbul-Bilderberg Trilojisinde ne konuşulacağını da öğrendi mi diye? İsterseniz olası konulara geçmeden şu BİLDERBERGİN ne olduğunu bir kez daha hatırlayalım.
Bilderberg Nedir?
1921’de kurulan CFR’nin temel kürselleşme planları daha kurulduğu günden beri biliniyordu. CFR ABD içinde kontrolü 2. dünya savaşı sırasındaki askeri yönetimle ve FBI isimli örgütü kurarak sağladı. O dönemlerde Amerikan Derin Devletinin iskeletini teşkil eden CFR tek jandarmalı kapitalizmi Avrupa’ya da yaymak zorundaydı. Eski CFR başkanı ve Rockefeller’in Chase Manhatten Bankası başkanı olan (Koç Holding de bu bankanın yönetim kurulundadır) John Mc Cloy OSS (Office of Strategic Services) isimli istihbaranün kurulmasını önerdi. OSS Bill Donovan tarafından 1941-1942’de savaş yıllarında kurulmuştur. Temel çatıyı CFR, Round Table, Masonlar, Skulls and Bones gibi gizli örgütler oluşturmaktadır. OSS 1947’de CIA isimli örgüte dönüştü. 1947’de çıkan Ulusal Güvenlik Yasası (National Security Act) Merkezi haberalma sistemine hukukun üzerine çıkma, yeni istihbarat örgütleri kurma, orduyu gerektiğinde kullanma, kovert operasyon yapma, adam öldürme, işkence yapma, beyin yıkama gibi basit ve insanlığın yararına kullanılabilecek (!) bazı yetenekler de sağlıyordu. Daha sonra CIA filmlerden de bildiğimiz gibi her türlü suçu işleyebilen ve mafya ile ortak çalışan modern, kirli yapısına kavuştu. 1950’de General Walter Bedel Smith başa geçince Avrupa’da CIA’in tüm işlerini ve paravan şirketlerini oluşturabilecek ve Avrupayı kontrol edebilecek bir örgüt oluşturulmasını istedi.
Bilderberg, CFR-Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar-Skulls and Bones-Round Table ve diğer gizli örgütlerin Avrupa ayağını oluşturmak için, aslında kitaplarımızda bahsettiğimiz 50 bin küresel elitin hizmetine tüm Avrupa ekonomisini sunabilmek için kuruldu. Hollanda’da Oosterbeek şehrinde Bilderberg otelinde 1954’de kurulmuştur. Her yıl bir ülkede pek çok ülkenin ileri gelenleriyle birlikte çok gizli toplantılar yapar. Katılanlar hiç bir bilgi vermezler, kayıt ve yazmak yasaktır.
Bilderbergin Spotlight isimli bir dergileri de vardır. Liberty Lobby Inc, 300 Independence Ave., SE , Washington D.C. 20003 adresinden yayın yapar.
Bilderberg örgütünün Avrupa adresi: Maja-Banck Polderman, Bilderberg Meetings, Amstel 216, 1017 AJ, Amsterdam, Hollanda.dir.
Bilderbergin ABD adresi ise Charles W. Muller, American Friends of Bilderberg, Inc. 477 Madison Ave., 6th Floor, New York, NY 10022.
Bilderbergin kurucuları arasında Hollanda Prensi Bernhard ve Polonyalı sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger de vardır. Retinger, Bilderbergin babası olarak bilinir. Bilderberg aslında Amerikan sermayesinin ve elitinin, CIA’in Avrupa ayağıdır. Prens Bernhard’In eski bir NAZİ üyesi olduğu bilinmektedir. Rockefeller, J.P. Morgan, Rotschilds gibi ünlü aileler de bu gizli teşkilatın arkasındadırlar. Bilderberg masonik gizli bir teşkilattır. Ama toplantılara çağırılanların ille de mason olması gerekmez. Yahudi ayağı güçlüdür ve Mossad da pek çok toplantıda koruma görevini üstlenmektedir.
Bilderberg toplantılarında ülkelerin kaderleriyle ilgili çok gizli kararlar alınır ve bu alınan gizli kararlar her koşulda uygulanır. En gizli ve önemli kararları en iç çekirdek bilir. Herkes her toplantıya giremez. Yani içiçe çemberlerden oluşan bir yapı mevcuttur. Türkiye’nin kaderi de bu toplantılarda tayin edilmiştir. Türkiye’yi uzun dönem yöneten pek çok kişi uzun dönem Bilderberg üyesi olarak kalmıştır. 1950’li yıllardan sonra pek çok iç ve dış politikayı Türkler değil, Bilderberg, CFR ve Trilateral Komisyon Üyeleri belirlemiştir.
2007’DE BİLDERBERGER KARDEŞLER NE KONUŞACAK?
2007’de toplantının Türkiye’de yapılması önemli. Çünkü Türkiye’den kayıt dışı pek çok katılan olabilir. Bazı kutsal kararlar burada alınabilir. Sadece tahminde bulunarak diyorum ki bu toplantıda,
1) 22 Temmuz Seçimlerinin nasıl manupüle edileceği. Kimin hangi oranda oy alacağı ve sürprizlere karşı alınacak önlemler.
2) İran’a karşı alınacak strateji ve Türkiye’nin alacağı tavrın belirlenmesi
3) Türkiye’de artık herkesin bildiği Güneydoğu Petrollerinin nasıl paylaşılacağı.
4) Büyük Orta Doğu Projesinin ilerletilmesi için Ulusal Türk direncinin nasıl kırılacağı ve bunun DYP-MHP veya CHP üzerinden nasıl yavaşlatılmış Büyük Ortadoğu Projesine dönüştürülebileceği.
5) Türkiye’nin tam tasfiyesinin nasıl başarılacağı hakkında dolaylı konuşmalar.
6) Bu tip yazıları yazan bizim gibi ulusalcı, vatansever ve Kemalist insanların nasıl ortadan kaldırılacağı hakkında gizli bir takım yerli istihbarat birimleriyle yapılan konuşmalar. Ev baskını planları!
7) Türkiye’den Kemalizmin (Atatürkçülüğün) acilen tam tasfiyesi için yapılması gerekenler.
8) Türkiye’ye daha ağır ekonomik yaptırımların nasıl uygulanacağı. Özelleştirme projeleri, güzelleştirme projeleri.
9) Basın operasyonları-psikolojik harp-kirli tezgahların nasıl yapılacağı konuları.
10) Büyük İsrail Projesinin nasıl gerçekleştirileceği ve Özgür Büyük Kürdistan’ın nasıl kurulacağı konusunda derin çeşitlemeler!
11) ABDullah beyin veya RTE’nin Cumhurbaşkanı olması için nasıl yeni önlemler alınabileceği.
12) TSK’ya ne yaptırımlar ve operasyonlar uygulanacağı. TSK’nın nasıl etkisizleştirileceği. Muhtıra veren paşaların nasıl tasfiye edileceğinin planlanması.
Valla vahiy falan gelmedi! Martılar söylediler! Bunlar konuşulacakmış! Çok merak ediyorsanız, siz de bir martı kılığına girin ve Çırağan Otelinden içeri süzülün!...
Böyle bir rezalet olabilir mi? Sizin ülkenize zarar vermek ve ülkenizi parçalamak için geliyorlar, kendi ülkenizde kendi istihbarat servisiniz onları koruyor, sizin ülkenizin geleceği ile ilgili kararlar alıyorlar! Ekonominizi bu toplantılarla şu andaki rezil durumuna getirdiler. Ülkenizi haraç mezat satın aldılar, tüm stratejik kurumlarınızı ele geçirdiler, tüm bankalarınız onların oluyor! Tüm kaleleriniz, tersaneleriniz, limanlarınız adamların eline geçti. Tek önlem alan yok! Ülkenizi parçalıyorlar, satıyorlar, rezilini çıkarıyorlar...
Bizler Bilderberg’in nasıl bir kuruluş olduğunu yıllardır anlatıyoruz. Hala hiç bir önlem yok! Kimse protesto bile etmiyor! Yine de utanmadan İstanbul’un göbeğinde toplantı yapmaya kalkıyorlar!
Üstelik insan bari benim gibi yıllardır Bilderberg’i ve Masonları deşifre etmiş, rezil etmiş ve herkese gerçek yüzünü göstermiş kişileri mütareke basınının televizyonlarına davet etmeye utanır yahu! Bilderberg’in yok edilmesi gerektiğini, kovulması gerektiğini söylüyorum; Bilderberg toplantısına katılmış olan Hazret, utanmadan benimle ‘Bilderberg’in Sağlığımıza Yararları’ konusunda bir de program yapmak istiyor!
El insaf!

BİLDERBERGİ BU ÜLKEDE VE BU ŞEHİRDE İSTEMİYORUZ!

BİLDERBERG TOPLANTILARINA KATILANLARI DA BU ÜLKEDE İSTEMİYORUZ!

TÜRKİYE’Yİ ARTIK TÜRKLERİN YÖNETMESİNİ İSTİYORUZ!
Kaynak: MİM HABER Ulusal Haber Dergisi

0 yorum