Çek yasasının TCK’ya uyarlanmaması hukukçuları da böldü. Karşılıksız çeke bazı mahkemelerde beraat, bazılarında ise hapis kararları çıkıyor
Çek yasasındaki hukuki karmaşa devam ediyor. İlk kez Takvim'in gündeme getirdiği ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer'in öne sürdüğü 'Çek yasası yeni kanuna uyumlu hale getirilmediği için 31 Aralık 2008 tarihi itibarıyla hükümsüzdür' tezi sonrası mahkemelerden farklı kararlar çıkıyor.
70 bin dava var
Prof. Sözüer'in '70 bin dava düşecek 2 bin kişi cezaevinden çıkacak' açıklamasından sonra TAKVİM'in görüştüğü TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da konuyu doğrulamış ve kanunun uyumlu hale getirilmediğini belirtmişti. Bütün bu gelişmelerden sonra cezaevlerinde karşılıksız çek suçundan yatan binlerce kişi dilekçelerle mahkemelere başvurdu. Ardından bu suçtan dolayı yargılamalar da devam etti.
İki görüş
Gazetemize de ulaşan yüzlerce çek hükümlüsü mahkemelerin farklı farklı kararlar verdiklerini aktardı. Bazı mahkemeler yasanın TCK'ya uyarlanmadığı için karşılıksız çek suçundan beraat kararı verirken, bazı hakimler de yasanın yürürlükte olduğu kanaatiyle para cezası vermeyi sürdürüyor. Yaşanan ilginç durum avukatları da ikiye bölüyor. Bazı avukatlar müvekkillerine bu konudaki hukuki boşluktan yararlanabilecekleri bilgisini verirken bazıları, 'benim bilgim yok, böyle bir gelişme yok' cevabını veriyor. Mevcut 3167 sayılı Çek Yasası 3 Nisan 1985 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu yasa kapsamında 2003 yılına kadar karşılıksız çek kesenler dolandırıcılık suçundan yargılanıyordu. Ancak 8 Mart 2003 tarihinde Çek Yasası'nın 16. maddesi değiştirildi.
Para cezası getirildi
Bu değişiklik doğrultusunda karşılıksız çek kesenlere önce maksimum 80 bin TL para cezası verildi. Ödenmediği takdirde ise gün hesabı yapılarak hapis cezasına çevrildi. Ancak yasanın 31 Aralık 2008 tarihine kadar yeni TCK'ya uyumlu hale getirilmemesi karışıklığa sebep oldu.

1 yorum

  1. Adsız // Salı, Temmuz 21, 2009 5:57:00 ÖS

    ÇEK YASASI NEDEN ÇIKMADI ? Ne zaman Çıkacak ?


    1- Devlet 31-12-2009 tarihine kadar vadeli çeklere çıkardığı kanunla izin vermiştir. (Kanun kendi yetkisini bozacak kadar aciz duruma getirilmez)
    5838 sayılı yasanın 18'inci maddesi ile 19.03.1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki kanuna Geçici 2'nci madde eklenmiş ve eklenen maddeye göre ise "31.12.2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir." denilmiştir.

    2- Devlet çeklerden iyi miktarda katma değer kazanmaktadır ve bütçeye önemli katkısı var devlet bu Haksızca gerçek alacaklının parasına adeta el koymaktadır. Bu beleş paradan vazgeçmek istemiyor. Şu yorumu bir okuyun isterseniz.http://www.webkapisi.com/URL/hak_adelet_bumudur.htm

    3- Devlet adli para cezasını gündemde tutup kalanlar için göz dağı verme yolunu seçerek, çek sahipleri kredi teminatında bulunan çekleri ödemezse finans şirketleri zarar görmemeleri planlanmaktadır.

    4- Krizden dolayı küçük şirketlerde inanılmaz bir kıyım yaşanmaktadır, öyle hızlı bir batış söz konusu ki 2009 ilk altı ayında 1milyondan fazla çek yazıldı. Af çıkması durumunda devlet çok geçmeden bir af daha çıkarmak zorunda kalacak. Buna mehel vermemek için batanlar batacak kalanlara da çek yasası tamamen değişik olacaktır.

    5- Kanun koyucuların pek umurunda değilsiniz, içerde veya dışarıda olmanız onlar için eksi veya artı değildir. Ancak birleşip hır gür çıkarırsanız bunun önlemini almaya çalışacaklardır.

    6- Bankaların ve finans kuruluşların baskısı söz konusudur, Yasa zaten yok hükmünde ve yanlıştır en güzel taktik şu an zamana yayıp oyalamaktır, Zira Yargıtay sıkışmıştır topu meclise atıp çekilmiş mecliste topu havaya dikip tatile çıkmıştır. Kanun koyucular ses çıkmadığı taktirde bu oyalama taktiğine devam edeceklerdir.

    7- Devlet yapısında Monarşi yapı hakim olmaya başlamıştır, bununda temelinde peş peşe tek başına seçimlerden birinci parti olarak çıkmanın etkisi de vardır. Zira muhalefet partileri ile hiç bir konuda uyum sağlanamamıştır.

    8- Avrupa uyum yasalarında sözleşmeden dolayı kimseyi özgürlüğünden alıkoyamazsın denilmiş ve bu konuda Türkiye'den düzenleme yapılması istenmiştir. Türkiye'de adli para cezasına çarptırmıştır Yani adeta ARKADAN DOLANIP 2 PUAN ALMIŞTIR.! Yeni yasa düzenlemesinde bu düzeni bozmamak için savaş vermektedirler.

    9- Yasa koyucunun temel yapısında cezalandırma tutkusu olduğuna inanıyorum çünkü şu an olmayan yasayla insanlar ceza evindedir yasa dışı mahkum edilmektedir ve Yasa koyucunun bu konuda hiç bir endişesi yoktur.

    10- Bütün bu olumsuzluklara rağmen yasa koyucu "31.12.2009 tarihine kadar yeni yasayı çıkartacaktır diye düşünüyorum.
    http://www.webkapisi.com