Gönderen SABİH SAMUR | 2:07 ÖS | , , , , , , | 0 yorum »




KKTC’DEN SURİYE’YE İLK FERİBOT SEFERİ


Son zamanlarda enteresan gelişmeler oluyor.Tam artık her şey bitti derken yepyeni ufuklar açılıyor Türkiye’nin önünde.Bu gelişmeler Türkiye’nin B Planı’nın parke taşları gibi…
Dünyaya bir adım geri çekilip bakmayı başarabilirsek; kısır türban çekişmelerinin girdabından kendimizi kurtarabilirsek göreceğiz ki dünya üzerinde yepyeni dünyalar kuruluyor.Bizler ise önümüze koyulan gündem ne ise onla otluyoruz.Dün “Türban” bir gün evveli “Protokol sorunu”,yarın “29 Ekim”…
Unutulan gündemler :
04 Temmuz 2003 Başımıza çuval geçirildi.
02 Ekim 1992 Muavenet Muhribimiz vuruldu ( 5 şehidimiz var).
Sınıra yaptığımız askeri yığınağımız.Sınır ötesi harekât içindi.Şu an iç harekâta dönüştü.
Unutulan gündemdeki maddelerin ne sorumlusu var,ne hatırlamak isteyen ne de hesap soran.
Tekrar “yepyeni dünyalar kuruluyor” cümlemize dönelim.Biz sınır ötesi harekâttan vazgeçe duralım,Türkmen soydaşlarımızı kendi kaderine terk edelim,bizim bırakmış olduğumuz bu boşluğu İsrail ve İran doldursun.
Bugün küçümsediğimiz sadece irtica olarak gördüğümüz İran teknolojik gelişme ve sanayileşme olarak Türkiye’ye minimum 20 yıl fark atmış durumdadır.
Kendi savaş uçağını,uzun menzilli füzelerini yapabilen ve en önemlisi nükleer güce sahip bir İran ile karşı karşıyayız.Sanayi olarak kendi otomobilini yapabilen bir İran.
Biz ise AKP’siz bir hayatı nasıl yakalarız diye fantezi yapıyoruz.
Bugün beğenmediğimiz AKP, bence rahmetli Ecevit’ten sonra yazının başlığında yer alan konunun “ KKTC’den Suriye’ye ilk feribot seferi” gerçekleşmesine hamilik yaparak büyük bir başarıya imza atmıştır.Bu ne demektir?


KKTC ile Ortadoğu arasında bir köprü kurulmuştur.Daha da önemlisi KKTC pasaportlarıyla Suriye’nin Lazkiye Limanı’na giriş yapan KKTC vatandaşlarının pasaportlarına Suriye makamlarının resmi mühürleri vurulmuştur.
Bunun ne kadar önemli olduğunu en iyi KKTC vatandaşları bilir.
Hayırlı olsun.
Sonuç itibariyle AKP’den korkmamak gerekir.Devletimizin çarkları işlemeye başladığı zaman gerek Sn. Gül gerekse Sn. Erdoğan gerekli uyumu göstereceklerdir,göstermek zorundadırlar.
Hiç kimse Atatürk ve silah arkadaşlarının çizmiş olduğu yol haritasından Türkiye’yi çıkartamaz.Muhalefete ve diğer tüm yaptırım güçlerine ve bizlere düşen görev bu seçilmiş hükümet ile halkın tercihine saygı göstererek yürümek,onları maksimum oranda çalıştırarak kaybedilmiş yılları kazanmaya çalışmak olmalıdır.O zaman bu başarı hepimizin olacaktır.
Birinci derece de hedefimiz bırakın Avrupa’yı öncelikle İran’ı yakalamak hatta geçmek olmalıdır.Çok çalışmalıyız.Hiç bir zaman hedeflerimiz küçük olmamalı!
KKTC’de ki , Irak’ta ki Türkmen kardeşlerimiz ve Azerbeycan’a olan ağabeyliğimiz sembolik değil gerçek anlamda olmalıdır.
Güçlü ve Onurlu bir Türkiye çok mu zor?

Sabih Samur

0 yorum